Emzik Kullanımı

EMZİK KULLANALIM MI?

Yıllardır emzik kullanımı konusunda doktorlar kendi aralarında bile bir fikir birliği içinde değiller. Doktor, hemşire, herkes ayrı bir şey söylemekte ve annelerin kafalarının daha çok karışmasına neden olmaktadır. Emzik vermeyen anneler “ acaba versem daha mı iyi olur? “ diye düşünürken, emzik veren anneler de “ hata mı yapıyorum? “ şeklinde düşünebilmektedir. Son dönemde bu konu ile ilgili birçok yayın olması, Amerika’da birçok klinikte yenidoğan bebeklere hemen emzik verilmesi, tartışmaları bir başka boyuta taşımaktadır.
Anne sütü alan bebeklerde, emzirme düzene girene yani bebek 3-4 haftalık oluncaya kadar emzik verirken dikkatli olunması gerektiği vurgulanır ancak bebeklerin hem anne memesine hem de emziğe çok güzel uyum sağladıkları görülmektedir.

EMZİK KULLANMANIN AVANTAJLARI

– Emme refleksi güçlü olan bebekler, emzik verilmediği takdirde parmak emmekte ve bu alışkanlığın bıraktırılması zaman almaktadır. Hatta ilkokulda sıranın altına saklanıp gizli gizli parmak emen çocuklar görülebilmektedir. Emzik alan bebekler belli bir yaşa geldiğinde (en geç 3 yaş) emzik bıraktıralabilmektedir.

– Emzik huzursuz bebekleri sakinleştirir. Emme refleksi güçlü bebekler bir şey emerken daha mutlu olurlar.

– Emzik, bebeğin dikkatini geçici olarak dağıtmayı sağlayabilir. Aşı sırasında veya sonrasında, kan alınırken veya benzeri işlemler sonrasında bebeğin ilgisini dağıtmak için yardımcı olabilir.

– Emzik bebeğin uykuya dalmasına yardımcı olabilir. Uykuya dalmada zorluk çeken bebekler için yardımcı bir araçtır.

– Emzik, bebeklerde görülen ‘’ Ani bebek ölümü sendromu ‘‘ riskini azaltmaktadır. Son yapılan çalışmalar, yayınlar bu görüşü destekler niteliktedir.

– Emzik, uçak yolculuklarında bebeğin rahatsızlığını azaltabilir. Bebekler istemli olarak yutkunamadıkları için uçak yolculuklarında oluşan ani basınç değişikliklerine uyum sağlayamaz ve kulak ağrısı çekerler. Emzik emmek kulak basınç değişikliklerine uyum sağlamaya ve dolayısıyla ağrıyı azaltmaya yararlı olabilir.

EMZİK KULLANMANIN DEZAVANTAJLARI

– Emziğin bebeklerde damak yapısını bozduğu eski yıllardan beri düşünülmektedir. Ancak son dönemde yapılan çalışmalarda, eğer bebek 4 yaşından sonra emzik emmeye devam ederse damak yapısının bozulduğu görülmüştür. Bu nedenle 2-3 yaş arasında emzik bırakılmalıdır.

-Bebek emziğe bağımlı hale gelebilir. Eğer bebek uyumak için emziğe ihtiyaç duyuyorsa, emzik ağzından çıkınca geceleri uyanıp ağlayabilir.

-Emziğin orta kulak iltihabına neden olduğu yolundaki söylemler tam olarak ispatlanamamıştır.

EMZİK KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

-Emzikler tek parça ve kolay temizlenebilir olmalıdır.

-Emzikler temiz tutulmalıdır. Bebek 6 aylık oluncaya ve bağışıklık sistemi yeterince gelişinceye kadar emzik sık sık kaynatılmalıdır. Bebek 6 aylık olduktan sonra sabun ve suyla yıkanıp kullanılabilir.

-Emzik ağıza alınıp bebeğe verilmemelidir.

-Emzik şeker ve bal benzeri tatlı şeylere batırılıp bebeğe verilmemelidir.

Prof. Dr. Tansu Sipahi

Yenidoğan Bebek

Özverili ve sabırlı o uzun bekleyiş ve sonrasındaki yorucu doğum sürecinden sonra, bebeğinizi kucağınıza aldığınızda mucizelere inanmaya başlarsınız.
Canınızın bir parçasını ilk kez görüyorsunuzdur. Read More

Domuz Gribi Nedir?

Özellikle son günlerde bütün acil poliklinikler çocuk ve erişkin aynı semptomlarla başvuran hastalarla dolup taşmakta. Geçen yıl da aynı şekilde birçok hasta acillere başvurmuş ve yaygın gribal bir enfeksiyonla karşı karşıya kalınmıştı. Kreşler, anaokulları ve okullardaki çocukları, aynı zamanda erişkinleri de etkileyen bu klinik görünümle akla bir kez daha domuz gribi salgınları gelmektedir. Son günlerde çok popüler olması nedeniyle bazı sorulara açıklık getirmek amacıyla domuz gribi hakkında bazı açıklayıcı bilgilerin paylaşılmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz.

Domuz gribi nedir?

 Domuz gribi normalde domuzlarda görülen influenza A adlı virüsün H1N1 alt tipinin mutasyon geçirerek insanlarda yüksek ateş, öksürük ve boğaz ağrısı gibi semptomlarla seyreden, son derece bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Hastalık ilk kez 2009 yılında Meksika ve Amerika’da görülmüş daha sonra Avrupa, Asya, Afrika ve tüm dünyaya yayılmıştır. 2015 yılının başlarında şubat ve mart ayında ülkemizde de tek tek vakalar şeklinde görülmüştür. Bu virüs çok bulaşıcıdır ve insandan insana geçmektedir.

grip04

Domuz gribinin (A/H1N1) belirtileri nelerdir?

Ateş, titreme, burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrıları, baş ağrısı, halsizlik gibi normal grip belirtileridir. Bazı kişilerde kusma ve ishal bildirilmiştir. Acilen doktora başvurmayı gerektiren durumlar özellikle çocuklarda sık nefes alma, solunum sıkıntısının olması, dudaklarında morarma olması, yüksek ateş, şiddetli öksürük, huzursuzluk, baş ağrısı, baş dönmesi, derin uyku ve uyandırılamama hali gibi belirtilerin görülmesidir.

Domuz gribi (A/H1N1) nasıl bulaşmaktadır?

Grip virüsü genellikle toplu yaşam alanlarında özellikle AVM’lerde insanların öksürük ve hapşırma sonucunda havaya saçtıkları damlacıkların insanların temas ettikleri sandalye, masa, merdiven kolları gibi yerlerden kolaylıkla bulaşabilmektedir. Özellikle AVM ve restoranların çocuk oyun alanları bu virüsün çocuklara bulaşmasında önemli rol oynamaktadır. Hasta bir çocuğun oturduğu sandalye veya oynadığı bir oyuncak virüsün bulaşmasını sağlayabilmektedir. Virüsün bulaştığı yere dokunan kişi dokunduktan sonra ellerini ağzına, gözlerine veya burnuna sürmesi halinde virüs bulaşabilmektedir.

Kapı kolu, masa, bardak vb yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalabilmektedir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir. Hasta kişi hastalığı başlamadan 1gün öncesinde başlayarak 7 gün süresince bulaştırıcıdır.

Domuz gribinin tanısı nasıl konmaktadır?

Hastalığın teşhisi burun akıntısı veya boğaz sürüntüsü gibi örneklerde virüsün saptanması veya kanda virüse karşı antikorların gösterilmesiyle konmakta ancak bu testler hem uzun sürmekte hem de maliyet çok yüksek olmaktadır. Ancak tam donanımlı özel laboratuvarlarda bu test yapılabilmektedir. Son yıllarda hızlı tanı testleri de geliştirilmiştir. Klinik bulgularla da tanı koymak mümkündür.

grip03

Hastalık için risk grupları var mıdır?

 Çocuklar, özellikle kreşe ve okula giden çocuklar daha çok risk altındadır. Hem daha uzun süre hastalığı bulaştırmakta, hem de kalabalık gruplar halinde hastalığı yayabilmektedirler. Hastalık özellikle çocuklar, küçük çocuklar, kemoterapi alan hastalar, kronik böbrek hastası ve akciğer hastalığı, astım, alerjik bronşit gibi kronik hastalığı olanlarda, kan hastalarında çok riskli olabilmektedir. Özellikle bu risk grubu kişilerde grip sonrasında zatürre gelişebilmekte tedavi olmadıkları takdirde hayati tehlike yaratabilmektedir.

Domuz gribinin tedavisi nedir?

Domuz gribinin tedavisi için veya bu hastalıktan korunmak için doktora başvurulmalı ve doktorun önerileri doğrultusunda ilaçlar kullanılmalıdır. Hastanın kliniğinin ağırlığı doğrultusunda antiviral ilaçlar kullanılmaktadır ancak bu ilaçlar doktor tarafından önerilmedikçe, reçetesiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır. Antiviral ilaçlar klinik belirtilerin başlamasından itibaren 2 gün içinde kullanılmaya başlanmalıdır.

Ayrıca domuz gribi virüsü kan hücrelerinden lökositleri düşürerek nötropeniye ve kanamayı engelleyen hücreler olan trombositlerin düşmesine neden olarak kanamaya meyil oluşturabilmektedir. Bu nedenle kan sayımı yapıldığında doktorların bu değerler açısından da dikkatli olmaları ve hasta yakınlarını uyarmaları da önerilmektedir.

Domuz gribinden korunma yöntemleri nelerdir ?

  • Öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu bir mendil ile kapatınız. Mendilinizi kullandıktan sonra çöp sepetine atınız.
  • Öksürdükten ve hapşırdıktan sonra ellerinizi bol sabun ve suyla yıkayınız. Alkol içeren el yıkama antiseptikleri de etkilidir.
  • Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayınız.
  • Özellikle çocuklarınızı AVM’lerden, toplu oyun alanlarından, restoranlardaki çocuk oyun alanlarından uzak tutunuz.
  • Bulunduğunuz mekanı, odayı, ofisi sık sık havalandırın.
  • Hasta kişilerin evde izole olarak istirahat etmesi gereklidir.
  • Hasta çocukların bulaştırıcı olduğu bir haftalık sürede kreşe ve okula gitmemesi gerekir
  • Hasta kişilere ait eşyalar kullanılmamalıdır.
Prof. Dr. Tansu Sipahi